her şey yolunda

her şey yolunda

23 Şubat 2008 Cumartesi

Papazkarası mide bulankarası

Onbir buçuk gibi kalkıyorum, çünkü dün gece raide gittiğim için geç yattım. 2005 - 2008 yılları arasında herhangi bir gün olabilir.

Annemle barıştığımız için beni sandöviçimin arasına bolca salam jambon ve cheddar peyniri atarak ödüllendiriyor, o da mutlu barıştığımız için. Gazetemi okuyarak yiyorum, bir yandan da nette geziyorum, yaşamak için temel ihtiyaçlarımı halleder halletmez wowa daliyorum, çok formdayım yani.

Birazdan şaşırtıcı bir biçimde Gustav geliyor, kendisi arena partnerim, hemen kafa göz kırmak amacıyla arenaya dalıyoruz. Arenayı bir türlü becerememiş olmam içime oturmuş durumda, oyunun şu an en overpowered sayılan iki class'ıyla da zar zor 1600'ü ancak geçebildim, 12 yaşında çocuklar 2000lerde cirit atıyorlar. Nitekim bugünkü oyunlarda da bir haftadır maç yapmıyor olmamız kendini belli ediyor, 6-8 yapıyoruz, 1600lerde ancak kalabiliyoruz, uyuz bir durum.

Sonrasında acaip lag oluyor WoWda, ben de gerçek hayata sürgünlenmiş oluyorum, yatağıma yatıp Daredevil okuyorum, yemek olarak salamli jambonlu cheddar peynirli bir tost yiyorum, yeni aldığım su ve alkolden başka şey içmeme kararıma saygı duyuyorum, birden Lola arıyor dan diye, buluşmaya hazır olduğunu söylüyor, beni beklerken tek başına Taksim'de takılacağını söylüyor, korku ve panik içinde banyoya girip traş olup duş alıyorum, çenemin altında sakallarla dışarı fırlıyorum.

Lola'yı Taksim Starbucks'ın en piyasa masasında dört arkadaşıyla buluyorum, sıkılmam 10 dakikamı almıyor, altı yaşıma dönüp orasını burasını dürtüyorum, "gidelim mi?" sorusuna da utanmazca "evet!" diye cevap veriyorum, hop Pano'ya yollanıyoruz.

Pano'da bütün katları gezdikten sonra bomboş ama gizemli bir şekilde rezerve olan dört kişilik masaların arasından sıyrılıp iki tane iki kişilik masayı kendimizin yapıyoruz, bize daha sonra uyku ve mide hoplaması olarak dönecek yemeklerimizi seçip şarabımızı da Papazkarası olarak belirliyoruz, zbamk!

Patates kroket, köfte, kaşar pane ve jigantesk paçangalardan oluşan yemeklerimiz geliyor, onları yiyoruz, benim midem küçükken ailesinin elinden alınıp yüksek miktarda yağlı yiyeceklerle savaşan gizli bir örgüte verildiği için pek bir rahatsızlık hissetmiyor, ama Lola'mın sivil midesi sorunlar yaşıyor, Nişantaşı'na dönüyoruz, onu sedergine ve uykuyla besliyoruz, ben de bir yandan blog yazıyorum.

----------------
Now playing: Midlake - Head Home
via FoxyTunes

Hiç yorum yok: