her şey yolunda

her şey yolunda

20 Şubat 2007 Salı

basmaya basmaya basmayaa geldik!

sali günlerinin söyle bir güzelliği var, annem briçe gittiği için ev bütün gün bana kaliyor. Bu da elbette sali günkü dersin yalan olabilitesini çok arttiriyor, ama neyse ki şifreleme epey bildiğim bir konu. Bu sali da, evde bir miktar takildiktan sonra okul yerine spora gitmeye karar veriyorum.

kahvaltimi güzel güzel yapiyorum, yine overgrown sandöviçler yiyorum. Sonra bilgisayar başina oturup biraz blog yaziyorum, biraz da wow oynuyorum, bilgisayardan sıkıldığımda da dan diye spora gitmeye karar veriyorum, böylece öglen yemeğim olma umuduyla buzdolabinda bekleyen kabaklara dokunulmamiş oluyor.

spora dönüşümden sonraki ikinci gidişim, ama aralikta kaldiğim ağirliklardan devam etmeye gayret ediyorum. Zaten bu saatte salon nerdeyse boş olduğu için rahat rahat çalışabiliyorum, sadece ben, bir teyze ve sık sık orada çalışırken gördüğüm kırklarının sonunda, "ağır" ağırlıklar kaldırırken "ıınnnggghhh", "eveettthhhhh" ve "haydieeeee" diye sesler çikaran bir abi var. Kibar da bir insan, zira bir hareketi yanlış yaparken yanıma gelip beni uyariyor:
"- agirliklari kaldirirken dirseklerini sabit tut, yoksa adalelerin düzgün çalışmaz
- böyle mi?
- evet, zaten düzgün yapınca anlarsın, o acıyı, o sızıyı hissedince anlarsin"

bu konuşmadan sonra bütün acıları ve sızıları hissetmeye kararlı bir biçimde devam ediyorum basmaya, koşu bandının üzerinde çok sıkıcı bir 35 dakikayla da bitiriyorum sporumu, aç ve nispeten ince bir şekilde evime dönüyorum.

eve döndükten sonra WoW ve dizilerle devam ediyorum akşamıma, derste ne yapılmış onu ögreniyorum, arkadaşlarımın bayıp 45 dakikada çıktıklarını ögrenince seviniyorum, Ruthven ve Gaer'le instance yapıyoruz, sonra da yatmaya gidiyorum.

Hiç yorum yok: