sinav günü #1

sabahin köründe dan diye uyaniyorum, mecburum çünkü. İnsanlarin mecbur olduklari zaman neler yapabildiklerini düşünebilirdim, ama düşünme yetisine saat dokuzdan önce kavuşmuyorum. Aynı şekilde kahvaltımı da üzerine düşünmeden yapıyorum, hazırlanıp sınava gidiyorum.

sınav çok zor değil, beklenmedik bir ters köşe havasi var bütün fransizlarin matematik sinavlarinda olduğu gibi, ama ikinci soruyu tanıdık bulunca seviniyorum, birinci ve üçüncü sorulardaki yabancı yüzler arasında ikinci soruyu kendime bir akraba gibi alıyorum, en çok onunla ilgileniyorum ve umuyorum ki 25 puani cebe atiyorum. Kanki 2. sorudan sonra bir ve üçüncü sorularin da çeşitli ihtiyaclariyla ilgileniyorum, ortaya karişik türev integral ve bir takim cin fikirler attiktan sonra sinav süresi bittiğinde geçmeye dair gayet umutlu bir şekilde kalkiyorum yerimden.

bir süre oturduktan sonra kantinda kizarkadasimla bulusuyorum, özledik birbirimizi perşembeden beri, mutluyuz. Ortaköye doğru yürüyoruz hizli ve aç bir şekilde, yeni yeni açilmakta olan Ortaköy Manti Evi'ne giriyoruz, eşyanin tabiatina uygun olarak manti götürüyoruz, çorbayla birlikte ikimize de fazla geliyor, bitiremiyoruz. Lola ince narin bir insan, onun bitirememesine çok şaşırmıyoruz ama benim daha önce nice öküzlüklere imza atmışlığım var, şaşiriyorum bu shortcoming'e.

Yemeğimiz bitiyor, karnımız doydu ama daha birbirimize doyamamis oldugumuzu farkediyoruz, Starbucks'da bir cay icerek muhabbetimize devam ediyoruz, fakat eglence fasli cok uzun süremiyor çünkü ders calisilmali (ben), kayit yapilmali (o) dolayisiyla bire dogru Starbucks'tan kalkip okula yürüyoruz, oradan da dağiliyoruz. Ben bir kez daha batan geminin çizgiromanlarindan götürüyorum, The Ultimates'in birinci sayisini buluyorum, çok mutluyum.

Evime döndüğüm zaman israrla ders calismaya calisiyorum ama pilim bitmiş, balonum sönmüş, halim kalmamiş, buzlarim erimiş... yine de zorla oturuyorum masa başina, birtakim istatistiki çalışmalarda bulunuyorum. Bu gün içerisindeki çabalarimin beni 2. dönem aynı konularla ugrasmaktan kurtaracağını umarak yemek - banyo gibi diger günlük aktivitelerimi yapiyorum, sonra da kuzu kuzu uyumaya gidiyorum.