bugünkü sinavim onbirde, onun rahatliği içerisinde salina salina uyaniyorum, bi yandan kahvaltimi ederken bi yandan notlarimi okuyorum. Bugün benim için mihenk taşi bir gün, zira ilk dönem bitecek, ben tatile, 2. döneme, wow'a, rejime ve spora gireceğim. Beyaz ve ince bir sayfa planliyorum yani.
Okula variyorum, kimse yok benden baska sinava giren, telefonlar aciyorum saga sola "abi ben uyuyorum 2. dönem alicam" cevaplarini aliyorum. Sonra 2-3 kisi daha geliyor, sinava giriyorum, kisa sürüyor cok, cikiyorum ve evime dönüp kendimi WoW'a ve muhtemelen beni posta kutumda bekleyen expansion pack'e vermeye gidiyorum. Fakat posta kutum üzücü derecede bos, daha kötüsü ise bilgisayarim üzücü derecede bozuk, dan diye donuyor oynarken. Ellerim bomboş kalakaliyorum bir anda. Gökyüzüne bakip "nedennnnnnnn!!" diye bağiriyor, drama yapiyorum. Sonra da kizarkadasimla bulusmak uzere evden cikiyorum.
Lola iş görüşmesinden geliyor, detaylari heyecanla dinliyorum. Kendisinin çalışan sorumluluk sahibi bir insan olmasini gerçekten çok takdir ediyorum, hem de sadece ileride benim ev kadini olabilme ihtimalimi arttirdiği için değil. Aç olan yuppie'mi tüneldeki daha önce gitmediğimiz ama gidilmiş olmayi hakeden Tramvay'a götürüyorum, onun yediklerine de aç ve emokid gözlerle bakiyorum, zira çarşamba itibariyle rejime girdim dan diye.
oradan ciktiğimizda, yemek yememiz yasak olduğu için enteresan bişiyler yapalim diyoruz, kendimizi bowlinge atiyoruz. Fakat Bab cafe'yi işleten insanlar belli ki bowlingden maksimum verimi almak için tenko müziğin beyinciklere taarruz etmesi gerektiğini düşünüyorlar, sevmiyoruz. Ayrica gençlik de bowlinge akin etmiş olduğu için dişari çikiyoruz, yaşimiza daha uygun bişiyler yapmaya karar veriyoruz, hedefimiz Kazım Taşkent'teki Amadeo Preziosi sergisine gidiyoruz.
çok başarılı bir çizer Amadeo amca. Belki de isimden kaynaklanan bişiydir zira Amadeus da iyi bir besteciydi, hoş amadeus'un serseriler arasinda bizim bilmediğimiz popülerlikte bir isim olmasi da mümkün elbette. Çok güzel Istanbul manzaraları çizmiş, biraz da tanidik yerler olduğu için daha da güzel geldi gözümüze. Severek gezdikten ve sonra da "prettsioooozi" diyerek sokağa çiktiktan sonra Lola 6:30 denizotobüsüne doğru yollaniyor, ben de evime gidiyorum.
posta kutumda WoW'un expansion'ini bulmamla baslayan neşem bilgisayarimin ciddi anlamda bozuk olduğunun ortaya cikmasiyla sönüyor, bütün aksam sürecek olan usta modum basliyor. Öfleyerek yemek yiyorum, püfleyerek çeşitli harddiskleri, ram'leri, ekran kartlarini etrafa yayiyorum, sonunda da kös kös yatiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder