her şey yolunda

her şey yolunda

27 Şubat 2007 Salı

ne ki bu mainframe?

sabah uyaniyorum, hala dünkü tekliften şaşkınım. kahvaltımı hızla yapıp daha önce yanında staj yaptığım babamın bir arkadaşına danışmaya gidiyorum, yolda eşyalarımı spora birakiyorum.

babamın arkadaşı benden daha çok seviniyor olayların gelişimine. Çok mutlu oluyor benim adima, öve öve bitiremiyor IBM'i, kendisiyle konusmamdan aydinlanmiş ve ikna olmuş bir şekilde çikiyorum. Okula gidiyorum, orada Danny ile bulusuyorum, bir hocamiza danismaya gidiyoruz, o o kadar coşkuyla yaklaşmıyor, mainframe işini antik yunanca bilmeye benzetiyor, teşekkür edip dünyanın en bayık dersine giriyorum.

şifreleme hocamız bizden daha tembel. Bu dersi de abuk subuk bir soruyla ekarte etmeyi beceriyor. İki saatin sonunda dersten hiçbişey öğrenmemiş ve haftaya gelmemeye karar vermiş olarak çıkıyorum, kantinde sevgilimle buluşuyorum. Biraz oturduktan sonra spora gitmek üzere dağiliyoruz, sportif bir çiftiz.

sporda boyun ağrısından dolayı bazı hareketleri yapmıyorum, koşu da yapmadan yavan bir şekilde geçiriyorum sıramı. Evime geliyorum, duşumu aliyorum, aferim bana.

Akşamın tek olayı CV'mi hazirlayip IBM'e yollamak oluyor, onun dışında normal geçiyor gecem, nihayet Yüzyıllık Yalnızlık'ı bitiriyorum, seviyorum kitabi.

Hiç yorum yok: